Yeneroğlu: "İktidar, verdiği sözlerin yarısını bile yerine getiremedi"

01.04.2022 - Cuma 01:42

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2 Mart 2021’de açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı’nı masaya yatırdı. Konuya ilişkin bir rapor yayınlayan Yeneroğlu, üstünden bir yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen eylem planında yer alan hedeflerin çoğunun halen yerine getirilmediğini vurguladı.

ANKARA (İGFA)- DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, "İktidar İnsan Hakları Eylem Planı’nı büyük bir gürültüyle ilan ettiğini unuttu ve şimdi bu eylem planının adını bile anmıyor. İnsan Hakları Eylem Planı hiç ilan edilmemiş gibi yapılamaz. Buna izin vermeyeceğiz. Bu amaçla DEVA Partisi olarak ‘İnsan Hakları Eylem Planı’nın karnesini çıkardık. İktidarın vatandaşlarımızı aldatmasının önüne geçmek için konunun sonuna kadar takipçisi olacağız.

Sayın Cumhurbaşkanı, kamuoyu ile bizzat paylaştığı İnsan Hakları Eylem Planı’nda ülkemiz ve vatandaşlarımız için hukuk devletine ve insan haklarına uyma sözü vermişti. Fakat kamuoyunda oluşan umutlar yine boşa gitti. 1 yıldır ortaya konulan hedefler büyük oranda gerçekleşmedi. Toplam 261 hedefin yalnızca 96’sı hayata geçirilirken, 165 hedef ise unutuldu. İktidar, verdiği sözlerin yarısını bile yerine getiremedi. Örneğin, sulh ceza hakimliklerine yapılacak görevlendirmelerde asgari kıdem şartı uygulanacaktı fakat uygulanmadı. İfade özgürlüğü teminat altına alınacaktı ama uygulama tam tersine oldu, RTÜK ağır cezalarla televizyonları yıldırma politikasına devam etti. Hükümlülerin cezaları ailelerinin ikametine yakın cezaevlerinde infaz edilecekti ancak sürgün eder gibi uzak illere gönderme uygulaması devam ediyor. Bu örneklerde de görüldüğü üzere kendi aldığı kararlara bile uymayan bir anlayışla karşı karşıyayız.” dedi.

"İNSAN HAKLARI EYLEM PLANI RAFA KALDIRILDI"

Yeneroğlu, İnsan Hakları Eylem Planı’nda ilerleme kaydedilmeyen hedeflerin bir kısmını şöyle sıraladı: "Kolluk güçlerinin toplantı ve gösteri yürüyüşlerine ölçüsüz müdahalesi, işkence ve kötü muamele vakaları, şüpheli ve sanık hakları ihlalleri, ifadesi alınacak kişilerin aşırı süreler boyunca bekletilmesi, iletişimin tespiti ve dinlenmesi ile bu kayıtların silinmesi konularında gerekli hassasiyet gösterilmemektedir. Ayrıca eşe ve boşanmış eşe karşı koruma önlemlerindeki yetersizlikler gibi konularda ilerleme kaydedilemedi" ifadelerini kullandı.

"İŞKENCECİLERİ CESARETLENDİRMEK EYLEM PLANININ NERESİNDE YAZIYOR?"

Yapılan iyileştirmelerin bir kısmında başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere bakanlıkların ve idarelerin işbirliği ve koordinasyonunun gerektiğini hatırlatan Yeneroğlu şöyle devam etti:

“İlgili bakanlıklar ve kurumlar görevlerini yerine getirmek mecburiyetindedir. Fakat iktidar mensupları işkenceyi ve şiddeti meşrulaştırılmaktadır. İktidar ortağının geçtiğimiz günlerde Adana’da anayasal haklarını kullanan vatandaşlarımıza kameralar önünde şiddet ve işkence uygulayan polislere sahip çıkması, iktidarın insan haklarına saygı gösterme konusundaki tavrını net bir biçimde ortaya koymaktadır. İşkencecileri alınlarından öperek cesaretlendirmek İnsan Hakları Eylem Planı’nın neresine uyar? Eylem planında işkencede idari soruşturma zaman aşımını da kaldıracağız dedikten sonra Emniyet Genel Müdürlüğü'nün işkence ve kötü muameleler ortaya çıkmasın ve ispat edilemesin diye toplumsal olaylarda ses ve görüntü alınmasının engellenmesi talimatı içeren genelgesi neyle izah edilebilir?

"İNSAN HAKLARI EYLEM PLANI'NDAN SONRA TÜRKİYE DAHA DA KÖTÜYE GİTTİ"

Avrupa Komisyonu’nun Türkiye hakkındaki ‘AB Genişleme Politikasına İlişkin 2021 Bilgilendirmesi’ raporuna atıfta bulunan Yeneroğlu, raporda tespit edilen eksiklikleri hatırlattı. Raporda; İnsan Hakları Eylem Planı’nda yargı bağımsızlığı konusundaki önemli eksikliklere değinilmediği belirtilirken, Türkiye’de kuvvetler ayrılığı ilkesine riayet edilmediği, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun yapısının ve üyelerinin seçim sürecinin iyileştirilmesine yönelik hiçbir tedbir öngörülmediği tespit edildi.

Yeneroğlu açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Avrupa Komisyonu raporunda darbe girişiminin ardından ihraç edilen hakim ve savcılardan hiçbirinin, beraat etmiş olmalarına rağmen görevlerine iade edilmediği, hakim ve savcıların mesleğe alınmasında ve terfiinde nesnel, liyakate dayalı, tekdüze ve önceden belirlenmiş kriterlerin bulunmadığı tespit edilmiş ve bu durum endişe verici olarak nitelendirilmiştir. Keyfi tutuklamaların devamı ve bu nedenle oto-sansürün yaygınlaşması, ifade özgürlüğünün gerilemesi eleştirilmiştir. Avrupa Komisyonu’nun doğru olarak tespit ettiği üzere 2 Mart 2021’de ilan edilen İnsan Hakları Eylem Planı’nda kayda değer yapısal iyileştirmeler öngörülmediği gibi bu eylem planı bir iyi niyet açıklaması olarak görülse dahi o tarihten bugüne Türkiye, demokrasi ve hukuk devleti standartlarında iyileşmek yerine her geçen gün daha da kötüye gitmiştir.”

YORUM YAZ

Yorum Yazabilmek İçin Lütfen Giriş Yapın.